26 Ocak, 2012

CHP'de yine Kurultay günleri...

CHP Tüzük Kurultayı için karar aldı. 3 Mart tarihinde Kurultay gerçekleştirilecek. Ve CHP'de "iki dudak demokrasisi" için yine bir sınav başladı. Ön seçim, parti-içi demokrasi sözlerini dilinden düşürmeyen Genel Merkez, Kilıçdaroğlu ve muhalifler için önemli bir sınav...


Bu konuda es geçilemeyecek haber ve yorumları bloğa aktarmaya çalışacağım. Arşive katkı, "demokrasiye" katkı için...


İlk yazı CNNTürk.com'dan Ahu Özyurt'tan: 
CHP'de sancılı Kurultay'a doğru
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün CNN Türk'te Hande Fırat'ın sorularını bütün açıklığıyla yanıtladı. Ve bazı çarpıcı itirafları oldu.
"Delege seçimlerinde sıkıntı olduğunu duyduğumuz yerlere müdahale ettik. Gerekli uyarıları yaptık" dedi. Öğrendik ki, İstanbul'daki soruna müdahale etmek için Izmir Milletvekili Alaattin Yüksel görevlendirilmiş.
İlçe ve Mahalle Delege sistemi büyük umutlarla yola çıkmıştı. Kulağımıza gelen bilgiler ürkütücü.
Örneğin, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, sabah delege seçiminde oy kullanmaya gittiğinde "Saat 07:00'de yaptık" yanıtı ile karşılaşıyor.
Örneğin, partinin 30 yıllık Genel Sekreteri, DNA'sını en iyi bilen ama çok da eleştirilen ismi Önder Sav, Ankara Çankaya İlçesinde delege bile yazılmıyor.
Bu durumu sorduğum, Önder Sav ile neredeyse kan davalı olduğu sanılan Gürsel Tekin bile "Çok yakışıksız" diyerek tepki gösterdi.
Partinin üst yönetimi AKP'ye karşı muhalefet yapmaya çalışırken, örgüt tabanı cadı kazanı gibi kaynıyor. Pekçok emekçi örgütçü delege listelerinin dışında bırakılıyor.
Meclis Grubu'nda hergün üç tane basın toplantısı var. Hangileri haber olabiliyor? Hiçbiri. Her milletvekili kendi kitlesine kendi tribününe oynadığı için vurdukları yerden ses gelmiyor. Uzun metinler, ağdalı dillerle yapılan, kimsenin okumadığı yazılı basın açıklamaları da cabası..
CHP seçmeni "İyi de bunlardan bize ne? Muhalefet yapsınlar. Kim iyi yapıyorsa o gelsin" diyebilir. Haklıdır da. Ama CHP gibi bir partiyi, siyasetin bu denli fırtınalı bir döneminde yeni bir kasırganın içine çekmek hatalıdır.
Evlerde, kahvehanelerde, yangından mal kaçırır gibi delege yazmak bu partiyi 80 darbesinden sonra binbir güçlükle yeniden açan, hacizleri kaldıran kadrolara büyük bir vefasızlıktır. Demokrasi esas burada zarar görür.
3 Mart'ta yapılacak Tüzük Kurultayı'nın son ve büyük hesaplaşmaya dönüşeceği aşikar. Bu kavgada zarar görmeyen kalmaz. Hele de bazı Kurultay ustalarının dediği gibi, büyük salonlarda kavgalar çıkarsa..
Konuştuğumuz isimler Kılıçdaroğlu'nu uyarıyor:
Tüzük Kurultay'ı Ankara'da büyük bir otelde sadece delegeler ve akredite basına açık şekilde yapılsın. Misafir, konuk, gözlemci alınmasın. Eğer bindirilmiş kıtalar Kurultay'a mudahil olursa görüntüler yürek yaralayıcı olabilir.

Kaynak : CNNTürk.com

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails