05 Aralık, 2011

BİAT!

AK Parti tüm Türkiye'de kongre sürecinde, delege seçimleri yapıldı, gençlik ve kadın kolları kongreleri ardından ilçe başkanlığı kongreleri yapılıyor. Kimi il ve ilçelerde eski başkanlarla yola devam kararı veren Genel Merkez, kimilerinde de yeni başkanların seçilmesine karar verdi ve delegeler de tamamen bu yönde hareket ediyorlar. 


Sürecin ilginç bir örneği Bursa'da yaşandı AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Refik Özen Genel Merkezin yola devam etmeyi tercih etmediği bir ilçe başkanıydı. Ama veda konuşmasında öyle bir laf etti ki, AK Parti'deki hem tüm seçim sürecini özetledi, hem de Türkiye genelindeki manzaranın net bir fotoğrafını ortaya koydu. Kendisinin aday bile olamamasına sessiz kalmasını eleştirenlere verdiği ve alkışlarla karşılanan yanıt, başka söze gerek bırakmadı: "Birileri bunun adına biat dedi belki, ama zaten bizler başbakanımıza biat etmiş insanlardık."


Toplantıya Başbakan yardımcısı Bülent Arınç katılmasaydı, bu söze bir yanıt vermeseydi, belki bu gelişmelerden de haberimiz olmayacaktı. Arınç'ın verdiği yanıt da "iki dudak demokrasisi" tarihimiz ve Türkiye'deki parti-içi demokrasinin durumu açısından çok önemli veriler içerdiği için ,bazı bölümlerini aşağıya "yorumsuz" alıntılıyorum:


"Biz hepimiz görev insanıyız. Bize hangi görev verilirse ki inancımız da odur. Görev istenmez, verilir. Verilmediği zaman da kıyamet koparılmaz. Bağırılıp çağrılmaz. Bugün bütün milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, ilçe başkanlarımız bilsin ki; burada ne yapılıyorsa, 10 senedir o yapılıyor. Milletvekili adayı olduğu zaman çok sevinenlerin, aday gösterilmediği zaman şikayet etmeye hakları yok. Nasıl gösterildilerse aynı usul bugün de devam ediyor..."
Refik Özen'in, örnek biri olduğunu, başarılı hizmet verdiğini, bundan sonra da bütün hizmetlere layık birisi olduğunu ifade eden Arınç, "Ama bugün istişareler sonucunda bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğu anda buna tepki göstermemiz doğru değil. Sistem böyle, böyle olmaya mecbur" dedi.

Arınç, sistemi disiplin ve görev anlayışı üzerine kurmak gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu anlayış şudur; Refik kardeşimin bütün sözlerine iştirak ediyorum ama bir yanlışını düzeltmem lazım. Onu düzeltmezsem, kendisine de zarar gelir, AK Parti'ye de zarar gelir. 'Sayın Tayyip Erdoğan'a biat ettiğinden' bahsediyor. Biat dini bir kavramdır, hukuki bir kavram değildir. Biadı dini anlamda birileri için kullanabilirsiniz ama bir siyasi partinin genel başkanı için kimse kullanmamalı. Böyle inanıyorsa bile kullanmamalı. Çünkü hakkımızda açılan tüm davaların iddianamesinde ta Milli Selamet Partisi zamanından bu yana, ben o iddianamelerin içinde olan bir insan olarak biliyorum, o zamanlar ya yeni doğmuş ya da kısa pantolonla gezenler duysun diye söylüyorum; 'biat' kelimesi üzerine partiler kapatılmıştı. Ben Refik kardeşimin şunu söylemek istediğine inanıyorum; 'Ben genel başkanımı çok seviyorum, onu kendime her bakımdan örnek alıyorum, o ne derse yaparım, onun izinden ayrılmam, yolundan çıkmam...""Biat edecek bir insan varsa sizin içinizde, bunu benim Erbakan hocaya yapmam lazımdı. Değerli kardeşlerim, 19 yaşındayken Odalar Birliğindeki mücadelesinde tanıdım, yanına gittim, hiçbir zaman da ayrılmadım. Milli Nizam'ı kurdu, koştum, gençlik kolu başkanı oldum, Milli Selamet'i kurdu, koştum, 24 yaşında Manisa'da il başkanı oldum. Kapatıldı. 12 Eylül geldi, yasaklı oldu. 'Refah kurulacak' denildi, koştum. Fazilet, koştum. Fazilet kapandı, 4 saat konuştum evinde, elini öptüm ayrıldım. O zaman birileri diyorlardı ki; 'herkes Erbakan hocaya biat ediyor. Ben biat etmedim, kendisine şunu söyledim; 'hocam seni çok seviyorum, ama davamı daha çok seviyorum. Davama hizmet ettiği sürece, senin arkandan giderim, öl dediğin yerde ölürüm, her şeyi göze alırım, ama çizgiden saparsan senin arkandan gelmem'. Eleştirilerimiz önce böyle başladı, 28 Şubat sürecini gördük, partiler kapatıldı. Bize göre bazı yanlışlıklar oldu. Sevgimi, saygımı kaybetmedim ama biat etmek aklımdan geçmedi. Onun için ben bugün Tayyip Erdoğan'a da biat etmemiş bir adamım, çünkü bizim partimizde biat inancı ve kültürü yok. Bunu herkes bilsin. İnanacağız, koşacağız. Ben meclis başkanıyım o başbakan, ben protokolda 10 adım öndeyim, kendisine söyledim; o da bilir 'Ben meclis başkanıyım, ama sen benim genel başkanımsın. Genel başkanım olarak bana ne emredersen benim görevim odur. Meclis Başkanlığı görevinin dışında, siyasi çizgimiz itibarıyla 5 sene sonra ayrıldım, kimse bana 'ayrıl' demedi. Kendisine gittim dedim ki; 'Ben ayrıldım nerede bana hizmet düşüyorsa söyle? Gerekirse Genel Merkez'in telefonlarına bakacak bir adama ihtiyaç varsa ben orada hazırım' dedim."
AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Refik Özen'in konuşmasındaki ilgili bölüm:

type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="400" height="334">
AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Özen: Bizler başba | video.mynet.com

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails