Evet, 12 haziran seçimlerinin milletvekili adaylarının genel başkanlar/liderler ve ekipleri tarafından belirlendiği saatlerde basınımız "iki dudak demokrasisi"ne yeniden "geçici" büyük ilgisini göstermeye başladı. 4 yıl unutacağı bir sorunu hızla, "esprili" bir dille tüketiyor.
"Milli irade", diye diye "milletin iradesi" tüm siyasi parti genel merkezlerinde topluca katledilirken, herkes kimin aday olarak "atandığının" peşinde...
İki dudak demokrasisi arşivinde yakında bunları da bulacaksınız, bu bir ön duyuru olsun. Bir de tarihe lider oligarşisi konusunda bir not daha düşelim!
Türkiye'de "siyaset" ve "demokrasi" üzerinde vesayet kurmak isteyenler hiçbir zaman çabalarını sona erdirmemiştir. Siyaset, en az sivil-asker bürokratik egemenler kadar, siyasi parti lider ve ekiplerinin iki dudağı arasına sıkışmıştır. Türkiye'nin bugünü ve geleceği önündeki en temel problem budur: Ülkemiz, uzun yıllar içinde "iki dudak demokrasisi"ne dönüşmüştür. 2003 yılından beri, bu sorunla ilgili yazdıklarıma ve yazacaklarıma bu blogdan ulaşacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder