03 Şubat, 2014

Tuzluklar konuşamaz!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bazı milletvekillerine "tuzluk" dedi. Sadece "tuzluk" demekle yetinmedi. Nedenlerini de şöyle açıkladı :

"Milletin oyuyla AK Parti çatısı altında görev alanlar, meğer bir yerlerden gelen emir ve talimatla istifa ettirilmişler, meğer AK Parti'ye de bazı tuzluklar sızmış. Sen geleceksin AK Parti'den milletvekili adayı olacaksın, sonra seçime girecek, milletten yetki alacaksın, milletin vekili olacaksın ama sonra biri sana emir verecek, talimat verecek, sen de milletin emanetine ihanet edecek, partinden istifa edeceksin. Evet, bu yapılan düpedüz ihanettir, bu yapılan AK Parti'ye ihanettir, bu yapılan emanete ihanettir, bu yapılan en çok da millete ihanettir, milletin oyuna ihanettir, milletin mührüne ihanettir."*

Sonra dedi ki :

"Bir milletvekilinin emir ve talimat alacağı yegane merci millettir. Milletten değil, başka yerlerden, çete reislerinden, faiz lobilerinden, vaiz lobilerinden emir ve talimat alanlar apaçık bir ihanet içindedir. Biz bunu geçmişte de yaşadık."* 


"Tuzluklar" dediği aslında kendi "seçtiği" milletvekilleri!

Herkesin bildiği, ama öyle değilmiş gibi davrandığı maliyeti çok "tuzlu" bir gerçek vardır Türkiye'de, milletvekillerini millet seçmez. Türkiye'de "demokrasi" yoktur. Millet, lider ve ekibinin hazırladığı listeyi seçimlerde sadece tasdikler. Ülkemiz bir "iki dudak demokrasisi"dir.

Milletvekili adayı belirlendiği dönemde eğilim/temayül yoklaması yapılıyormuş gibi demokrasicilik oyunları oynanır. Bu oyunları oynayanlar bu yoklamalardan bir şey çıkmayacağını bilir. Ama büyük bir gayretle rolünü oynar. Lider ve ekibi kimin kaçıncı sırada çıktığına falan da aldırmaz, kimin kaçıncı sırada milletvekili olacağına karar verir, herkes bir iki itiraz sesi arasında bu sonuca boyun eğer.

Çünkü Türkiye'de partilerin lideri yoktur, liderlerin partileri vardır.  Ve bu ortamda, kendi seçtiğini zannettiği milletvekillerinin başkası tarafından seçildiğini, "kontrol" edildiğini öğrenen liderler, kolayca onları "tuzluk" olarak nitelerler.

Ana muhalefet partisi lideri soruyor, "yürekli bir AKP milletvekili çıkıp, 'Sayın Başbakan, siz bana tuzluk diyemezsiniz.' diyecek mi"** diye...

Ben yanıt vereyim, kendi milletvekilleri de dahil böyle bir şey diyemeyecekler... Çünkü oraya milletin oyuyla değil, genel başkanın tercihi ile geldiler ve yeniden gelebilmeyi umuyorlar. Çünkü millet seçmedi, sadece hazır listeyi "tasdikledi", milletin değil genel başkanlarının vekili onlar.

Hem zaten "tuzluklar" konuşamaz!

Başbakan diyor ya: "Milletten değil, başka yerlerden, çete reislerinden, faiz lobilerinden, vaiz lobilerinden emir ve talimat alanlar apaçık bir ihanet içindedir." 

Peki, Meclis'te milletten değil sadece genel başkanlarından (ve yanındaki ekibinden) "emir ve talimat" alanlar ne yapmaktadır?

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails