02 Aralık, 2013

Milletvekili İdris Bal: "ben sizi vekil yaptım, o zaman siz de nankörlük yapmayacaksınız"

AK Parti’den önceki gün istifa eden Kütahya Milletvekii İdris Bal, AK Parti'de hem parti içi demokrasiyi hem de milletvekillerinin nasıl bir muameleye tabi olduğunu ilginç ifadelerle ortaya koydu.


Bu tür "itiraflar"/"eleştiriler" hep istifa ettikten sonra dile getiriliyor. Bu ifadeler dile getirenlerin "itibarı" konusunda ciddi sorunlar yaratıyor, ancak diğer yandan tüm milletvekillerinin nasıl bir "cendere" içinde tutulduklarını görmemizi de sağlıyor.

Türkiye'nin nasıl bir "iki dudak demokrasisi" olduğuna bir kez daha tanıklık etmek için, Bal'ın Taraf Gazetesi'ne bugün verdiği röportajdan ilginç bölümler aşağıda yer alıyor:

Taraf Gazetesi'nden Hayko Bağdat soruyor:

Parti içinde demokratik kanallar işliyor mu?
Ben soruyorum, içeride hangi yapı var bunu konuşabileceğimiz? Grup toplantılarına gelenler bilir orada bir istişare mekanizması olmaz. Onun dışında bazen Bakanlar bir bilgi verirler ama Sayın Başbakan ile karşılıklı soru cevap istişaresi orada hiçbir zaman olmadı. Eski dönemlerde oluyormuş ama bu dönemde buna hiç şahit olmadım. Perdenin önüyle arkası farklıdır. Perdenin önünde hakikaten halktan, halkın içinde olan, mütevazı bir tablo çizilirken perdenin arkasına geçtiğiniz zaman erişilmesi zor, ulaşılması zor, görüşülmesi zor bir realiteyle karşılaşıyorsunuz. Ben mesela bu raporlarımla beraber kaygılarımı paylaşmak için Başbakan’dan defalarca randevu istedim ama randevu alamadım. Bu da bir hayalkırıklığı tabii.


MEDYAYA talimat verilerek susturulduğunuzu iddia ettiniz. Talimatı kim verdi? Bu sistem nasıl işliyor?

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu böyle bir iddiada bulunsaydı “muhalefet söylemi” der inanmazdım. Bakınız ben milletvekili olduğum için medyada görüşüne başvurulan bir kişi değilim. 12-13 senedir medyayla çok ciddi yakınlığım var. Bana medyaya çıkmam konusunda partimden değişik zamanlarda açıkçası ikna odası gibi baskılar oldu. Ben irademe ipotek koydurmadım. İlk Gezi olaylarından sonra sansür başladı. Haftada iki-üç davet alırken bu durum bıçak gibi kesildi. Mesela aynı gün davet edildiğim NTV, Habertürk kanalları gün içinde davetlerini iptal ettiler. Keza Beyaz TV de iptal etti. Benim medyada dostlarım olduğu için haberini aldım. “Vekilim, değerli hocam seninle alakalı talimat var bilesin. Bu talimat üst düzeyden” dediler bana. Gelinen noktada diyebilirim ki burada açıkçası siyaset mantığı “ben sizi vekil yaptım ve o zaman siz de itaat edeceksiniz, uyumlu davranacaksınız, nankörlük yapmayacaksınız, Meclis’e gelip oyunuzu kullanacaksınız, sonra seçim bölgenize gideceksiniz, halkın tepkisini alacaksınız sünger gibi emeceksiniz, biz de yönetimimizi yapacağız rahat bir şekilde. Düşünülecekse biz düşünürüz, konuşulacaksa biz konuşuruz” dur. Tabiri caizse bir askerî mantıkla insanların sıfırlanması gibi bir muamele ediyorlar.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails